19 Ocak 2014 Pazar

Tadıp Sevdiklerim Köşesi


Yemek yapmaya aşık birisi olarak, yemeyi de çok seviyorum. Nedense kendim pişirdiğim yemekleri daha az yiyorum, o tatlara dokunup kokularını sindirdiğim için bir nebze yemiş kadar oluyorum. Ne var ki değişik sofralarda sunulan farklı yemeklerde iş değişiyor. İster bir aile yemeği olsun, ister arkadaşlarımla dışarı çıkmış olayım, ister yabancı arkadaşlarımın yaptığı alışkın olmadığım yemekler olsun, her zaman ilham alacak bir şey buluyorum. Blog işine yeni yeni ısınırken böyle bir bölüm de yapmak geldi içimden. Bu başlık altını kendi tariflerimle değil, birilerinde ya da bir yerlerde yediğim yemeklerin fotoğraflarıyla doldurmak istiyorum. İşte böyle.
İlk yazıda en sevdiğim yiyecek olan tatlılarla başlamak istedim. Fransızlar bu işin uzmanı, orası su götürmez bir gerçek. İşte balayımda gittiğim Paris'te, Louvre'a girmeme engel olan, müzenin arkasındaki sokakların birinde bulduğumuz sıradan, küçücük, kalabalık, girip çıkan insanların ve fırından çıkan tepsilerce tatlının, ekmeğin ve sandviçin yaydığı nefis kokularla terk etmekte zorlandığım; kaç çeşit ekler ve milföy tattığımı hatırlamadığım pastanenin vitrininden bir köşe. Yeniden gitsem, gene bulurum bu pastaneyi!
Bu da o vitrinin içeri giren devamı. İstiflenmiş taze sandviçler! Ekler çeşitleri ve rezil olmadan yiyemediğim milföy tatlısı. =)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder